24 Temmuz 2008 Perşembe

Susanlara İnat Boğazlar Patlarcasına!

Her yöreyi biliyoruz artık çoğumuz.Bolu’yu İstanbul’u Manchester’ı Boston’u.Bizi ilgilendiren kısmı tabiî ki tribünden başkası değil.
Küreselleşen günümüz futbolunun etkilerini saymaya gerek yok.Şüphesiz bazılarının ekmeğine yağ sürdü,işlerine yaradı ama biz ne olduk.Kaynayıp giden transfer pazarının içinde bir hiç,üsttekiler gittikçe arayı açtığından umursanmaz olduk.Öncelerde arasındaki bütçe farkı bir futbolcu satımıyla dengelenen takımlar ne oldu da bu durumlara geldi.Ne diye sadece tavan yükseldi tabana ne oldu,biz ne olduk.Biz borç olduk,yük,vergi kaçakçısı olduk.Tribünde bir hiç olduk.Tek farkımız oldu hiçlikte kültürümüz farklıydı.
Onlar milyondolarlık futbolcuları oturarak izlerken,ona eşdeğerde takımımızı ayakta,zıplaya zıplaya destekler olduk.Vazgeçemedik deli olduk.Onlar yönetim parasıyla Rusları dize getirmeye giderken,yurdun diğer ucuna kendi paramızla yenilmeye gider olduk.Bazen birbirimize gıcık bazen alayına gider olduk.Dost olduk düşman olduk.
Bedava bilet alanlara inat kuyrukları bırakamaz olduk,biletsiz kalınca evlere dağılmayıp maç sonlarını bekler olduk.Karda kışta posta koyduk takıma,ona,buna.Sinirden tesis de bastık,değişik kılıkta stat baskıncısı da olduk.En büyük protestonun susmak olduğunu bile bile bağırdık,susmadan yılmadan.Bağırıken de ufaktan ayıldık.Küreselleşen futbolun içinde bir figürandık.Sus denilince susan,heeyt deyince kaçan olmadık,kovaladık.Parasız takıma para sağladık;naklen yayın havuzundan çalmadık.Küreselleşen futbola inat tribün kültürüne inandık.Küreselleşen futbola inat çekirdekleri evde bıraktık.Küresellen futbolda birer rant kapısı olmayı göze aldık.Küreselleşen futbola inat eller havada..
Susanlara inat boğazlar patlarcasına…
Modern Futbola HAYIR!
Gökhan Sezer

1 yorum:

gaga dedi ki...

vallahi nasıl başlasam bilemiyorum

aklımdan o kadar çok şey geçiyor ki doğru ve anlamlı bir şekilde nasıl sıraya koyayım bilmiyorum...

Bursam ve sol?
Kapalı kale ve sol?
Kapalı kalenin solu ve sol?

Yanyana gelebilen kavramlarmıydı bunlar?Benim şehrimin tribünleri değilmiydi;

eşcinselleri yürütmeyen?
kürtlerle savaşan?
şovenizme uyan tüm stadı kırmızıya boyayan?
istiklal marşındaki yapılan kurtların sayısının olmadığı,ve istiklal marşında tezahürat girmenin küfürlerle ve yuhlarla susturulmaya çalışıldığı?
ısrarla tribünlere siyaset sokturmayız diyen fakat resmi ideolojinin siyasetini her maça sokan!
..........................

daha da gider bu alayına kadar


uzun lafın kısası....izin vermezler arkadaşlar bizim şehrimizde tribünümüzde sola...abiler reisler başkanlar...o kadar organize bir şekilde örgütlenmiş ki en ufak bir başkaldırıda tepenize çökerler?
İhtimal verebiliyormusunuz ki yeşil beyaz bir Che resminin açılabileceğine?O resim açıldığında dukanın darkonun selimin çikonun diğerlerinin sizin üstüne atlamayacağına?Ben vermiyorum.ihtimal verebilmek isterdim ama tribünümüzün nesnel gerçekliği o kadar açık ve net ki!

DOLARLARIN DEĞİL BURSAMIN YEŞİLİNE DİYEBİLEN kaç kişiyiz?ki onlarıda kovdular yine kovuldular...radikalden texastan tsc den olduğu gibi....diyebilenler sürgün hayatı yaşıyor...

beynimden akan düşünceleri yazıya geçirmeye çalıştım...böyle direk damdan düşer gibi olmadı ama bilemedim nasıl yazacağımı
maalesef ki olamaz arkadaşlar...kapitalizm ve resmi ideoloji bu kadar esir almışken tribünümüzü şehrimizi kardeşlerimizi
kapalı kalenin solu sadece bir yön tarifinden ibaret kalır...


saygılar sevgiler